31 Mart 2009 Salı

YARALI YÜZ FRANK RİBERY



Bilinen tam adıyla HAMİT BİLAL RİBERY.Fransız musluman futbolcu trajık hayat hıkayesıyle hafızalara kazınmıs bır ısım.

Michel Platini ve Zinedine Zidane'dan sonra Fransa'nın yetiştirdiği üçüncü büyük yıldız kabul edilen Franck Ribery hızla yükseldiği kariyer basamaklarında kısa sürede zirveye ulaştı. Metz , Galatasaray, Marsilya (Olympique de Marseille) derken şimdi Bayern Münih (München) de harikalar yaratıyor.

Bayern Münih Almanya Bundesliga da 25 milyon Euro'ya malolan Ribery liderliğinde tarihinin en iyi sezon başlangıcını yaptı ve 3 maçta 3 galibiyet 10 gol attı ve hiç gol yemedi. ,

Peki ama Yüzünün sağ tarafında yaralar bulunan sanki labaratuvarda montajla birleştirilmiş bir makineyi andıran , konuşmayı sevmeyen gülmeyi bilmeyen kavgayı çok seven topla bütünleşen bu adamın gerçek hayat hikayesi nasıl acaba?

Allez les Bleus

Önce Bundan 9 yıl önceye gidiyoruz , Franck Ribery 15 yaşındaken Fransa da liman şehri Bolougne caddelerinde Fransa 1998 Futbol Dünya Kupasını izliyordu. Onun hep kahramanı olmuş Cezayir asıllı Müslüman Fransız futbolcu Zinedine Zidane 'lı Fransa DÜnya Şampiyonu olduğunda Ribery ve arkadaşları sokaklarda onları destekliyor "Allez les Bleus!" (Haydi Maviler) diye bağırıyordu..

Bundan 8 yıl sonra o Franck Ribery , kahramanı Zinedine Zidane ile Fransa Milli Takımında birlikte yer alacak ve hayallerini gerçeğe dönüşecekti. Peki ama daha 2004 de Fransa da üçüncü ligde oynayan bu adam bütün bunları nasıl başarmıştı?
Çocukluğu ve İlk Futbol Yılları

Franc Ribery 'in hayat hikayesi bir büyük kazayla başlar. 2 yaşında Babasının sürdüğü araç da ailesiyle yaşadığı kazada arabanın ön camından fırlar ve hayat boyu yüzünün sağ tarafında taşıyacağı yara izleri ile kurtulur. 13 yaşındayken 1996 da onu Lille Gençler Futbol Akademisine götüren Jean-Luc Vandamme Ribery'yi şöyle anlatıyor; "Franck'ın büyük bir önsezi gücü vardır, o bir durumu diğerlerinden üç kat daha hızlı analiz eder , diğerleri daha düşünürken o bütün problemleri çözmiştür , insanlar onun kalıkafalı olduğunu sanıyor ama o inanılmaz bir pratik zekaya sahiptir" diye onu tanımlıyor.

Franck Ribery 1999 da normal okul çalışmalarını yapmayı reddettiği ve diğer çocuklarla sürekli kavga ettiği için Lille Futbol Akademisinden atılır, bu arada dinini değiştirir ve İslam dinini seçer.

O yıllardaki Ribery'i onun ilk hocalarından Jose Pereira onu anlatıyor; "Franck çok iyi bir futbolcu ama onu kaynayan bir süt tasını izler gibi izlemek zorundasınız , o sokakdan gelmiş bir çocuktur"

Ribery'nin çocukluğu Kuzey Fransa da Boulogne da kötü üne sahip Chemin-Vert bölgesinde geçer. Bu şehir aynı zamanda Fransızların ünlü Futbol yıldızlarından Jean-Pierre Papin inde doğum yeridir. Halen evli olduğu Fas asıllı eşi Wahiba ile de burada tanışır. (Wahiba dan 18 Temmuz 2005 de Hizya adında bir de kızı olur. ) Franck Ribery'nin ana dili klasik Fransızca değildir. "ch'ti" adında Flemish ve Fransızca karışımı ( Hollandacanın bir variasyonu) bir dildir.

Lille Akademisinden atıldıktan sonra Boulogne'ye döner.

Boulogne-sur-Mer takımında oynar sonra Olympique Alès ve Brest takımlarına gider. 2004 yılında Ligue 1 de Metz takımına transfer olur. 2004 - 2005 sezonunda ligin asist kralıyken Ocak ayında Galatasaray'a transfer olur Onun ne derece yetenekli olduğunu anlamak için söyleyelim ; bu transfere rağmen yarım sezon oynadığı Fransa Liginde tüm sezonda asist sıralamasında üçüncü olur.

Galatasaray'da 14 maç oynar ve sezon sonu kontratdaki bir nedenden yeniden Fransa'ya döner. Marsilya onun son beş sezondaki altıncı takımıdır. Bu kariyeri görenlerden bazıları onu bir başbelası diye görmektedir. Ancak Marsilya'da da çok başarılı olur ve kariyerinin zirvesine ulaşarak Bayern Münih'e transfer olur..
Yetenekleri

Peki ama Franck Ribery'nin yetenekleri nedir? Bunuda Thierry Henry den dinleyelim.. "Onun basit bir oyunu var, daima topu ileri sürüyor, ama gerekli olduğunda ona sahip olacak kadarda akıllı" diye tanımlıyor onun oyununu.

Lilian Thuram ise "Franck bütün defans oyuncularının korkulu rüyasıdır, onun karşısında bir an bile rahat yoktur " diyor

Şimdiki hocası Ottmar Hitzfeld "Franck çok yetenekli olağanüstü bir futbolcu" derken takım arkadaşı Van Bommel "Ben Barcelona'da da oynadım Ronaldinho yu da gördüm, Ribery kesinlikle dünyanınen iyi futbolcusu " derken Karl-Heinz Rummenigge de "Bu takım onun liderliğinde büyük işler yapacak" diyor..
Galatasaray dan Ayrılması

Franck Ribery 'nin bu hızlı takım değişimlerinde temel sebep ise finansal problemler kontrata sadık kalınmamasıdır. Franck Ribery Metz'den de finansal problemler nedeniyle ayrılır ve Galatasaray'a gider , ilk büyük başarıları İstanbul'da gelir. Galatasaray taraftarı onu hızından dolayı Ferraribery diye tanımlarlar. Ancak Finansal açıdan sicili hiç de iyi olmayan Galatasaray macerasıda bir kaç ay sürer ve tecrübeli bir kontrat uzmanı ve çok akıllı olan Ribery parasının ödenmemesini bahane ederek ve İstanbul'dan istediğini alarak (başarılı olarak) Marsilya'nın yolunu tutar. Galatasaray 22 yaşındaki büyük bir yıldızı elinden kaçırmıştır ve daha sonra değeri 30 milyon Euro'ya çıkınca hatasını dahada çok anlayacaktır. Franck Ribery bu konularda çok akıllıdır ve İtirazlar boşunadır , reddedilir.
İslam

Bilal adını alarak İslam ı seçen Franck Bilal Ribery İslam'ı seçmesinide şöyle değerlendiriyor ; "Bir çocukken bütün zamanımı müslümanlarla geçirdim, bu benim tercihim, kimse bana bunu seç diye söylemedi , sebeplerimide kendime saklıyorum"

Rİbery başka bir ropörtajında "Çok zor bir hayatım oldu, Zihnimde aradığım barışı İslamda buldum" diye bu konuyu açıklıyor..
Kendi Oyunu

Çok az konuşan Ribery kendi oyunu içinde "Futbolda başarı kolay değil , tek değilsiniz, herkes rüyalarını gerçekleştirmek için uzun bir yoldan geliyor , nasıl hissediyorsam öyle oynarım, bugün bunu oynarım diye bir oyun setim yok , rakip için tehlike yaratmaya çalışıyorum" diyor
Galatasaray

Franck Ribery , olaylı Galatasaray'dan ayrılış macerasını soran Fransız muhabire ise "Ben Marsilya ile kontrat imzalamaya karar verdim, artık Marsilya ve Galatasaray konusu hakkında hiç bir şey duymak istemiyorum. Artık sadece sahaya çıkmak ve ayaklarıma konsantre olmak istiyorum , gazeteciler olarak artık bana bu konuyu sormayın

Ferraribery

Franck Ribery , kendisine Ferraribery denilmesinide şöyle cevaplar .. "Çok bilgim yok, Galatasaray'a gittiğimde gazeteciler benden bir isim istediler, bende önce sahada çalışmalıyım takma adım daha sonra gelir demiştim.. Bu isimde beni çok ilgilendirmiyor.. " der..

Takma adı yaralı yüz - ‘Scarface’ olan Franc Ribery , bir zamanlar büyüdüğü sokaklarda başarılarını izlediği Fransa Futbolunun yıldızı Zinedine Zidane ile aynı takımda yanyana yer alarak sonrasında da Fransa Milli Takımında onun yerini alarak , Bayern Münih gibi Avrupa'nın en önemli takımlarından birinin lideri olarak , zirveye ulaşmış görünüyor. Raymond Domenech'in planlarında artık en önemli yeri o tutuyor.
Bir Rüya Olmalı

Franck Ribery Fransa Milli Takımına girmesinide şöyle değerlendirir.. "İnanamıyorum, beni seçenlere teşekkürler, artık büyük bir stres olacak , profosyonel bir futbolcu olarak herkesin oynamak istediği bir yerdeyim, Zinédine Zidane ile birlikteyim bu bir rüya olmalı"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder